"Yaşamın İzinde: Bir Makine Mühendisinin Hikayesi"

Bu kitap, sıradan bir hayatın, kararlılık ve tutkulu bir çalışmanın nasıl renkli bir yolculuğa dönüşebileceğinin bir öyküsüdür. İstanbul'un sokaklarında doğan bir çocuğun, 1955 yılında Fatih'teki ilk adımlarından, ülkenin başarılı mühendislerinden biri olarak kariyerinin zirvesine ulaşmasına kadar geçen sürede kaleme aldığı tefekkürlerini anlatıyor.

Melek Hatun İlkokulu'nda atılan temeller, Şehremini Ortaokulu'nda şekillenen hayaller ve Sultanahmet Teknik Lisesi'nde pekiştirilen bilgi, adım adım büyük hedeflere doğru ilerlemeyi mümkün kıldı. Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi'ndeki eğitim, sadece bir mezuniyet değil, aynı zamanda geleceğin formüllerini taşıyan bir pusulaydı.

1983'teki yedek subaylık hizmetinin ardından, Mercedes Benz Türk'ün kapıları açıldı. Fabrika planlama bölümünde başlayan yolculuk, ülkenin dört bir yanında istihdam oluşturma misyonuyla dolu oldu. İç Anadoluda Kamyon Fabrikası'nın temellerinin atılmasıyla başlayan süreç, İstanbul -Hoşdere Otobüs Fabrikası'nın kuruluşuna ve Hadımköy Mercedes Pazarlama ve Yedek Parça Tesisinin hayata geçirilmesine kadar uzandı. Emeklilikle noktalanan bu dönemde, başlangıçta bir avuç çalışanı olan şirket çok büyük eleman sayılarına ulaşarak, sadece işin değil aynı zamanda bir ekibin büyümesine de şahitlik edildi.

Ancak hikaye burada bitmedi. Emeklilik sadece yeni bir başlangıçtı. Yazar tecrübe ve bilgi birikiminin ışığında, özellikle çevre dostu elektrikli araç sektöründe danışmanlık yaparak, ülkenin geleceğine katkıda bulunmayı sürdürdü. Bu hikaye, her bireyin bir topluluğun önemli bir parçası olduğunu ve herkesin kendi alanında fark yaratma gücüne sahip olduğunu gözler önüne seriyor.

Yaşam, bir tiyatro sahnesi gibidir ve herkes bu sahnede kendi rolünü oynar. Anlamlı bir hayat, bu rolü en iyi şekilde oynamak ve diğer oyuncularla uyum içinde yaşamakla mümkündür. Bu kitap, bütün hadiselerden ve olaylardan bir mesaj almaya bakan, herkesin çok değerli olduğunu düşünen, her bireyin sahip olduğu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirebileceğini ve toplumun gelişimine katkı sağlayabileceğini hatırlatmayı amaçlayan yazarın ilk eseri. Yazar iki erkek çocuk babası ve üç torun sahibidir.

Umarız bu sayfalar, okuyuculara ilham verir ve kendi hayat hikayelerini daha da anlamlı ve etkileyici hâle getirme konusunda bir ışık olur.